Vergi yükü sadece, belirli bir dönemde, bir ülkede, fiilen ödenen toplam vergisel yükümlülüklerin, GSYİH oranını gösteren matematiksel bir formül değildir. Aynı zamanda sosyo-ekonomik bir boyutu olan ve psikolojik yanı ağır basan çok yönlü bir kavramdır. Farklı bir söylemle ülkelerin sadece vergi yükü değerini dikkate alarak onlar hakkında yorum yapmak, kanaatimizce hatalı sonuçlara varılmasına yol açacaktır. Sonuç olarak, mükelleflerin gelir düzeyinin iktisadi ve mali transferlerle doğrudan ve dolaylı olarak arttırılması, onların duygu dünyalarında olumlu kazanımlara yol açabilecek ve vergilemeye karşı olan olumsuz yaklaşımı dağıtabilecektir. Kendilerine yapılan iktisadi ve mali transferler sayesinde, devletin “onların yanlarında olduğunu” düşünmeye başlayacaklardır. Bir süre sonra da söz konusu transferlerin finansmanında ödenen vergilerin önemi mükelleflerin akıllarına düşecek ve vergilendirilmiş kazancın kutsallığı ön plana çıkabilecektir. Böylelikle davranışsal maliye uygulamaları ile amaçlanan hedeflere bu şekilde ulaşılabilecektir.