Beynimize olan merakımızın tam olarak ne zaman başladığını bilemesek de kafatası fosillerindeki delikler bunun yaklaşık olarak 6-7 bin yıl öncesinde olduğuna işaret etmektedir. Binlerce yıl öncesinden başlayan bu merak günümüzde de aynı hızıyla devam etmektedir. Nitekim içerisinde bulunduğumuz çağın en önemli ilgi alanlarından birisi de yine beynin keşfi olmaktadır. Bu noktada nöroiktisat analizlerine beyni dahil ederek önemini ortaya koymaktadır. Böylelikle içerisinde gerçek insanı barındıran deneyler yapabilmektedir. Böylelikle iktisadın geleneksel yöntemlerine de yeni bir perspektif kazandırmaktadır. Matematikselleşmenin verdiği soyutluğu aşmaya yönelik bir şans elde etmektedir. Bu kapsamda kitapta; iktisat biliminin modern hale gelmesindeki sürecin daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle bilgi ve bilim özetlenmiştir. Sonrasında neoklasik iktisadın (modern iktisat, ana akım iktisat) bu çerçevede vuku bulan bilimsel temellerine değinilmiştir. Devamında hakim iktisadi görüşe yöneltilen başlıca eleştirilere göz atılmıştır. Bu eleştirilerden vuku bulan davranışsal iktisat ve davranışsal iktisadi perspektiften karar alma biçimlerinden bahsedilmiştir. Sonrasında nöroiktisadın temelinde yer alan beyin ve yapısı iktisat özelinde açıklanmıştır. Beynin görüntülenmesinde kullanılan sistemlere ve radyasyonik etkilerine değinilmiştir. Son olarak da nöroiktisat ele alınmıştır.